Bu hafta oyun grubumuzla İstanbul atlı spor kulübüne gittik.
Değişik bir tecrübe oldu.. Erin iki turdan sonra " inicem" dedi.. onun turunu attan inmak istemeyen Kerem tamamladı.. at demeyeyim şuncacıklara.. küçük middilliler işte.. sevimli Capuccino ve Wanda erinin deyimiyle " Manda". bizimkiler binsin diye ağızlarına taktıkları ( gem miydi ??!!) o demir şey yüzünden minicikler verdiğimiz havuçları
BEN: "Erin sevdin mi bitanem atları ??" ERİN: " Sevidim" BEN: "Bir daha binecek misin? " ERİN: " Binmem!!" BEN //içses//: anlaştık bitanem anlaştık ;)
akşam aynı diyalog
BEN: "Erin sevdin mi bitanem atları ??" ERİN: " Sevidim" BEN: "Bir daha binecek misin?" ERİN: " Tamam!!" BEN //içses//: her an herşey değişebilir !!
Güzel bir havada büyük atları sevmek, havuç vermek, küçük bir tur atmak için neden olmasın.. Ben ki koca anne olmuşum havucu verirken ata biraz ürktüm.. herşeye dokunmasını bilmek lazım ya.. denemekte fayda var.