Bu sene Erin'in doğumgününü oyun grubu arkadaşlarımız ve Sevgili Yapıncak'ın "Music Togetherlı doğumgünü" ile kutladık.
Çok kısa bir zaman içerisinde hatta 3 gün içinde nasıl yaparım ederim, nerede olur, kimi çağırırım derken arada atladığım bir kaç kişi ile 20'ye yakın / saymamışım :) / güzel anne ve harika çocukları ile daha önce hiç deneyimlemediğimiz ama öğrenmekten çok keyif aldığımız bir doğumgünü partisi yaşadık.
Ben odanın içerisindeki kalabalığı görünce hissettirmemeye çalıştığım bir panik havasına büründüm: bu kadar çocuk nasıl duracak tanrım ben ne yaptım!!! diye.. Çocuklar aslında grup grup birbirlerini tanıdıklarından olsa gerek hepsi bir uyum içerisindeydi.. anneler ise birbirlerinin adını okuyup acaba kim kimdir oyunu mu oynuyorlardı benim gibi içlerinden bilmiyorum ama herşey çok sakin ilerledi..
Yapıncak müzik yapmaya başladığında pek tabii 6 - 10 kişilik gruplar gibi olmayacağı bilinen ancak sinerjisi yüksek bir ortam yaşanmaya başlandı. 40 dakika kadar baykuş olduk, tavşan olduk, elleri açıp kapatıp alkışlar tuttuk, araba olduk sağa sola virajları döndük, sopalarımızla kemanlar olduk, flütler olduk.. ben bu arada bolca fotoğraf çektim:) çekerken herkesin yüzüne vuran tebessümlü ışıkları topladım. Her zaman çocuklar için deklanşöre bastığımda heyecanlansam da bu sefer başka bir coşku vardı tabii içimde : oğlum iki senesini bitirdi ya bu gerçek dünyada .. ondandı galiba :=) yoksa kafa flaşımı patır kütür yerlere düşürmemin başka bir sebebi olamazdı :=) Hani "ben bu sene konsept falan istemem ben kendim pasta yapacağım içinde de blueberryler olacak ( en sonunda piyasaya çıktı ya :D), doğum günü de yapmayacağım" diye bağırındım .. olmadı .. tutamadım kendimi Rapunselimizin güzel eserlerinden birini ikram etmeden bu güzel gruba.. "Erin ne ister ki ?" diye sordu bana.. Erin "Winnie ister Rapu teyzesi "dedim, "bir de Piglet" sever.. "Bana vini oku annemuu" diyişinden bilirim günde bilmem kaç defa...gerisi sana kalmış "Rapu Teyzesi". Gerisi işte burda:
Daha mumlar üflendi üflenmedi.. hepsi birden topçuklara saldırıp o minik ağızlarını " ne kapsam kardır" şeklinde doldurdular.. En çok da burnundan çıkmasından endişe ederek şaşkınlıkla izlediğim benim oğlum :D
Ve sonra ve sonra.. pastalarını yedi minikler.. meyva sularını içtiler.. bizlerde..
sonra dağıldık evlerimize..
Günün notları:
- Aktiviteli doğum günü son derece mantıklı.. 40 dakika bir aktivite sonra pasta kesiliyor , çocuklar dikkatleri dağılmadan eğleniyorlar ve yorulmuyorlar. .. - Sadece pasta olması güzel, yeme içme organizasyonu ile extra kalori alınmıyor !!:) - Alışkanlıklara bir darbe iniyor böylece.. - Çikolatalı pasta çookk güzel.. ne yazık ki küçücük yemek hiç güzel değil.. - Bu kadar zamandır yazıştığım güzel insanlar: sizleri görmek de çok güzeldi.. bebeklerinizi fotoğraflarından değil de dokunarak sevmek de..
Unutmuşum yine.. zaten orada da herkese vermeyi unuttum.. Erin doğumgününde arkadaşlarına annesi ile bir hediye hazırladı. Hediyeyi biraz kopya çekerek yaptık çünkü çook beğenerek kullandığımız bir materyal oldu evimize. Banu'nun Mira için yaptığı kartları bastırdık, CD'ye yine en korsanından (alacaklar beni içeri artık bir de yazıyorum :P) Bülent Ortaçgil şarkıları bastık ve vermeyi unuttuk!!..
Orada olamayanlar için Banu'nun da izni ile buradan da paylaşmak istedim: